30 Eylül 2010 Perşembe

AKP VE SİYASİ İDEOLOJİSİ

1950li yıllardan sonra çok partili sisteme geçilmesiyle beraber, siyasi ideolojilerde hep tartışılmıştır.

Aslına bakacak olursak, Türkiyede sürekli gündemde olan "Temiz Siyaset" özlemi de buradan gelmektedir.

Belli bir ideolojisi olmayan siyasi kurumlar, ülkeye yarar sağlamadığı gibi aksine hep zararları olmuştur. Bu konuyu canlı olarakta yaşadığımız bir süreçten de geçiyoruz aslına bakarsanız.

Türkiyede siyaset kurumlarının içerisinde hep bir boşluğun olması da bununla paralel bir durum zaten.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)nin "Milliyetçilik-Ülkücülük" temeline oturtulan ve 40 yılı aşkın süredir yürüttüğü bu siyasi mücadeleye herhangi bir şekilde muhalif olmak ve eleştirmek söz konusu olamaz. 1980 darbesinde büyük acılar yaşayan "Sağ" kesimin önemli bir bölümünü oluşturmaktadırlar.

Saadet Partisi (SP)nin "Milli Görüş-İslamcılık" sentezi üzerinden yürüttüğü siyasi mücadelede, Türkiyede belli bir dönem iktidarı ele geçirmiş, daha sonra ülkenin temel yapı taşlarına uyum sağlayamadığından! iktidar gücünü kaybetmiştir.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)nin "Demokrasi-Özgürlükçülük-Kürt Milliyetçiliği" üzerinden yürüttüğü siyasi mücadelede, ülkenin iç dinamizmi açısından kuşkular taşığı için sürekli "üvey evlat" muamelesi görmektedir. Görmüş olduğu bu muamelede, belli kesimler tarafından sürekli manipüle edilsede, manipüle edenler tarafından haklılık payları olduğu yadsınamaz.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)nin "Sosyal Demokrasi" ilkeleri üzerinden taviz vermeden sürdürdüğü siyasi mücadelede, yine 1980 darbesinde "Sol" kesim üzerinde büyük acılar yaşatmıştır. Gerçek anlamda ve sağlam ideolojilerin, partilerin kökünü oluşturması belki de en net bir biçimde CHPde görülmüştür ki, 1980 darbesinde kapatılmasına rağmen kuruluşunun 69.yıldönümünde 9 Eylül 1992 tarihinde yeniden açılmıştır.

Ve son olarak, 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan ve 3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)sine göz atalım. Siyasi ideolojini "Muhafazakar Demokrasi-Ekonomik Liberalizm" üzerine kuran AKP, iktidarda olduğu 8 yıl boyunca, siyasi ideolojisini gerçek temellere oturtmanın ve bunu gerçek anlamda, sadece ve sadece halk için uygulamanın hiçbir somut örneğini göstermemiştir.

Gerçek anlamda ideolojisi olmayan, lidere endeksli kurulan ve çalışmalarını "iç-dış" güçler birlikteliğiyle yürüten partiler elbet yok olmaya mahkumdurlar. Bu ve buna benzer olayları siyasi tarihimizde çok net bir şekilde görmekteyiz.

20 Mayıs 1983 tarihinde kurulan Anavatan Partisi (ANAP) de buna en güzel örnek olarak siyasi tarihin tozlu sayfalarında yerini almışltır. Görünen o ki, AKPde siyasi ideolojisini tam olarak oturtmadığı, lidere endeksli siyasi mücadele yürüttüğü ve "Yürütme!" görevini son derece güzel bir şekilde sürdürdüğü için kendi sonunu da yavaş yavaş hazırlamaktadır.

Bundan sonra ki süreç içerisinde, AKPnin ve onun yerli ve yabancı iş birlikçilerinin "Türkiye Cumhuriyeti" üzerinde oynadığı karanlık oyunları sırasıyla bu köşede sizlerle paylaşacağım.

Unutulmamalıdır ki; "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder