19 Haziran 2011 Pazar

ALTINOLUK'A YAZ GELDİ - Mİ?

Altınoluk yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Maksimum süreyle 40-45 günlük bir hareketlilik yaşanacak ve para kazanacak Altınoluk esnafı.

Altınoluk’a yaz geldiğini nasıl anlıyoruz peki?

• Midyeciler barlar sokağında ki yerlerini herkesten önce almaya başladıysa…
• Meydan’da bulunan reklam panoları dolmaya başladıysa…
• Kırmızı Bar Cevdet Bey sürekli bir koşuşturma içerisindeyse…
• İncik-boncuk satılan tezgahlarda gözle görülür bir artış varsa…
• Jandarma arabalarını işlek caddelerde daha sık görmeye başladıysak…
• Gece kulüplerinin lazer ışıkları gök yüzünü aydınlatmaya başladıysa…
• Kışın bom boş duran dükkanlarda hummalı bir çalışma gözleniyorsa…
• Sukhse Karaoke Bar sezon açılışı öncesi son hazırlıklarını yapıyor, sahibi Göksenin Bey Bursa’dan alış-verişten döndüyse…
• CHP’nin aylık parti toplantılarına ara verilmeye başlandıysa…
• Altınoluk sokakları yenmiş çekirdek kabukları ile dolmuşsa…
• Büyükşehirlerde yaşayan arkadaşlarım kış boyu beni aramayıp yeni yeni aramaya başladıysa…
• Pınar Marin’in önü son rütuşları yapılan teknelerle kaynamaya başladıysa…
• “Bardakçı Selçuk Amca” Altınoluk semalarında göründüyse…
• Altınoluk Amfi Tiyatro’da tadilat çalışmaları hız kazandıysa…
• Yağcılar bölgesinde sabah yürüyüşü yapan 60 yaş üzeri insanların sayısı arttıysa…
• Deniz Kafe’nin işletmecisi Deniz Bey yerinde duramıyor, sürekli yeni bir tadilat ile uğraşıyorsa…
• Altınoluk Belediye Başkanı Hasan Özpolat’ı kısa kollu gömleğiyle gördüysek…
• Pansiyonlar’da “yerlerimiz azalmıştır” yazıları asılmaya başlandıysa…
• Özde Zıypak Edremit’ten Altınoluk’a taşınmışsa…
• Turkcell Emre, yaz ayı için saha elemanı aramaya başladıysa…
• Simit fırınında ki simitlerin kokusu sokağı kaplıyorsa…
• Barlar sokağında gece 03’ten sonra çöpler ve kediler dans etmeye başlamışsa…
• Rize’li Şahin Bey yeni sezon bikinilerini gözümüzün içine sokmaya hazırlanıyorsa…
• Bacahan’ın altında ki iş yerlerinde yeni bir değişiklik seziyorsak…
• İnşaat alanların da, yasak öncesi son çalışmalar Pazar günleri de dahil devam ediyorsa…
• Emektar ve cefakar Altınoluk Belediyesi Zabıtası devriye saatlerini uzatmış, gece nöbetleri 04’e uzamışsa…
• Vardar Dondurma’nın sahibi Neco Bey, 15 yıldır değişmeyen sesiyle “biyurunnn” çekiyorsa…
• Altınoluk 2 Nolu Sağlık Ocağı’nda ki Ambulans’ın siren seslerini daha sık duymaya başladıysak…


Altınoluk’a yaz geldi, geliyor demektir…

Bu sene Altınoluk’a yeni gelecek misafirler için ise Altınoluk Belediyesi’nin bir sürpriz var. Altınoluk her iki tarafı ışıl ışıl karşılayacak misafirlerini.

16 Haziran 2011 Perşembe

ALTINOLUK - CHP

Türkiye’nin seçimi bitti sıra geldi CHP’nin kendi içerisinde ki seçimlere. CHP lideri Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultay olmayacağı yönünde açıklamalar yapmasına karşın, Deniz Baykal ve Önder Sav’ın başını çektiği grup kurultayın toplanması için çalışmalara başladı.

Geçen gün Milliyet gazetesinden Fikret Bila’ya verdiği demeçte bunu açıkca ifade etti Deniz Baykal; “CHP seçimler de başarısız olmuştur ve partinin en yetkili organı olan kurultayın toplanması acilen gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Deniz Baykal’ın haklı mı yoksa haksız mı olduğunu hiç yazmayacağım. Deniz Baykal bana göre yerden göğe kadar haksızdır. Adama sorarlar en azından; “sen ne yaptın” diye. Siyasi tecrübesine ve deneyimlerine sonsuz saygı duyduğumuz birisi olmasına karşın bu tür söylemlerinin partinin tabanı tarafından bir karşlığı olmadığını da biliyordur umarım.

Gelelim durumun yereline… Aynı durum yerelde Altınoluk içinde geçerli. CHP’nin Altınoluk’ta ki muhalif kesimi de borozanları öttürmeye başlayacaktır. Deniz Baykal’a sorulan sorunun bir benzeri kendilerine de sorulabilir. 45 günlük seçim propagandası döneminde seçim bürosuna bir kere uğramayan partinin “deneyimli!” isimleri şimdi hangi hakla partiyi başarısız buluyorlar çok merak ediyorum. Bu kişilerin isimlerini de vermek benim için hiç zor ve sorun değil aslında. Deniz Baykal’a olduğu gibi kendilerinin de yaşına hürmetimiz var, susuyoruz!...

Yerel “Sav” ve yerel “Baykal”lar kendilerini hala daha CHP’nin sırtından geçinecek sanıyorlar. CHP’nin isminden ve markasından faydalanarak elde ettikleri kazançlar yetmezmiş gibi, hala daha CHP’yi düşünüyorlar!... CHP’yi bu kadar çok düşünen bu “şak şakcı” ve “ak saçlı amcalar”ın seçim dönemin de Ayvacık’a mı yoksa Narlı’ya mı daha yakın olduklarını ise bilemiyoruz, affetsinler!... Siyasetin bir meslek olmadığını ve yeri geldiğinde saygı duyulacak şekilde bırakılması gerektiğini ben öğretecek değilim sanırım…

CHP artık o isimlere prim vermeyecektir. Bu iki artı ikinin dört olduğu kadar gerçekçidir. Sözde CHP’li bu isimlerin, ön plana partiyi değil de kendi çıkar ve menfaatlerini koymalarının nedeni ise aşikardır…

Gelelim bu çıkar ve menfaat maymunu olmuş isimlerin CHP Altınoluk üzerinde ki etkilerine. Aslında artık etkileri kalmadı, son tepkilerini gösteriyorlar, onlar da nafile… CHP bu isimlerin aç gözlülüğü ve doymazlığı yüzünden çok çekmiştir. Partiye üye olmak isteyen insanları ileride kendilerine yakın olabileceği düşüncesi ile üye yapmamışlar ve kendi çarklarını terse döndürecek bütün isimlerin üstünü kırmızı kalemle çizmişler. Ben bunlara yerel “Sav” diyorum. Bahsini ettiğim durumun aynısını CHP genel merkezinde çok değer verdikleri “abi”leri yapıyordu, onun da üzerini çizdiler…

Lafı çok fazla eveleyip gevelemeden şunu söyleyebiliriz değerli okurlar; CHP artık gençleşecektir. Bunun önüne kimse ama kimse geçemeyecektir. Bu yazımı birilerinin bana yazdırttığını düşünenler ise yaptıkları aymazlıklarla ömür boyu yaşamak zorundadırlar. Partinin gençleşmesi adına verilen mücadele ise elbet yerini bulacaktır…

Şimdi müsadenizi istiyorum, kapı çaldı, ona bakacağım!...