14 Mayıs 2012 Pazartesi

FUTBOLUN MALLARI!

Şikeydi şaibeydi derken, play-off maçlarıyla beraber ligi nihayet neticelendirdik. Şampiyon olan Galatasaray’ı kutlamak, ligde ki diğer bütün takımların son düdük itibariyle en büyük görevidir. Sezon boyunca oynadıkları futbolla ligin en iyisi olduklarını hepimize gösterdiler.

Ben neticenin vehametine başka bir açıdan yaklaşmak istiyorum…

Türkiye’de futbol kaynaklı sorunlardan hangisi futbolcunun umurunda. Hepsi ceplerine koydukları milyon eurolara düşünüyorlar. Ligi kaybetmek onlar için 24 saatlik bir adrenalin duygusu o kadar. Ötesi yok. Keşke olsa!

Ligi kazanan takımın oyuncularına şöyle bir göz gezdirin. Örneğin Yekta Kurtuluş. Adam GS bayrağını Saraçoğlu’nun ortasına dikmeye yelteniyor. Stadın güvenlik personelinin müdahelesiyle bu eylemini gerçekleştiremiyor. Yani orada Yekta beyefendi kendisini tatmin edip, taraftara şirinlik yapacak diye yine bir sürü insan birbirine düşecek. GS’liler FB’lilere laf sokacaklar, sokakta sözlü tartışmalar yaşanacak, kavga, dövüş, kan ve revan…

Olayın yönetici boyutuna da bakalım… Memlekette futbolla alakalı yaşanan hadiseler yöneticilerin ne kadar umurunda. Hepsini bu söylmemimin içerisine dahil etmiyorum. Ne kadarının umurunda?!

Örneğin Nihat Özdemir. Eğer Fenerbahçe’de yönetici olmasa TV’lerde bu kadar boy gösterebilir miydi?

Şimdi kalkıpta yok o adamın işi şuydu yok buydu demeyin! İşi gücü ne olursa olsun Fenerbahçe’ye yönetici olmadan bu kadar medyatik değildi en azındna. Aynı şey Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğer kulüpler için de geçerli. Yöneticilerin çok azı gerçekten takımının armasına sevdalı olduğu için o görevleri üstleniyor. Yönetici olanların çoğu iş hayatlarında daha da ön plana çıkma adına milyon eurolarına futbola aktarıyorlar. Bu anlattıklarımı bilen zaten biliyor da, neden bir icraat ortaya koymuyorlar onu anlamakta güçlük çekiyorum…

Kısacası; futbol öyle çok da atla deve bir mevzu değil. Futbolcular yılda milyonları kazanırken, takımına sevdalı insanların saf gibi yüzlerce binlerce TL’sini kulüplerine vermelerine anlam veremiyorum!

Düşünsenize; kulübün lisanslı formasını aldığım parayla Querasma yılda milyon eurolar kazanacak, gidip o parayla son model arabaya binecek, en güzel evde oturacak, o kadınla yatıp bu kadınla kalkacak, bende evde malak gibi oturacağım. Cepte ne var? Beşiktaş sevdası!

Yok anam yemezler, yememeliler, yememeliyiz…!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder