22 Aralık 2012 Cumartesi

HEPİMİZ AYNI RÜYAYI GÖRDÜK

Sizce Altınoluk’ta yaşayan bütün insanlar aynı anda ve aynı saat dilimlerinde aynı rüyayı görebilirler mi? Bunu böyle söyleyince biraz saçma ve imkânsız geliyor olabilir. Nitekim öyle bir siyasi parti tarafından yönetiliyoruz ki; aynı anda aynı rüyayı görmemize bile sebep oldular…

Yazının girişini okuyanlar “ne diyor bu çocuk” diyebilirler. Demek istediğim şudur; “Altınoluk ilçe oldu” söylemi içerisinde bütün ahali iki gün boyunca aynı rüyayı gördük…

Hatta durum bir ara o kadar sarpa sardı ki, akşam yattığımızda mahalle, sabah kalktığımızda belde olarak kalıyorduk, ertesi gün yattığımızda ilçe olmamız kesinleşiyor, sabaha uyandığımızda tekrar mahalle oluşumuz yüzümüze vuruluyordu.

Ben bir ara korkmaya da başladım açıkçasını söylemek gerekirse. Bu adamlar bu gidişle bizi Midilli’ye bağlayıp kurtulacaklar diye de düşünmedim değil hani…

Düşünebiliyor musunuz; büyükşehir tasarısı içerisinde kurulması planlanan 24 yeni ilçeden (Altınoluk’ta bunların içerisinde!) sadece Altınoluk liste dışı kalıyor. Altınoluk’u listenin dışarısında bırakmalarının ardından, 7–8 yeni ilçe kurulması yönünde de karar alıyorlar. E adamlar da haklı aslına bakarsanız… 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında 5 bin insan yürüyüş yaparsan, Cumhuriyet değerlerinin hatırlandığı günlerde ciddi ve potansiyeli olan etkinlikler yaparsan, 6 Mayıs’ı dimdik, 24 Ocak’ı metanetli, 2 Temmuz’u birlik içerisinde anarsan, adamlarında en doğal hakkıdır seni ilçe yapmamak…!

Velhasıl; öyle oldu böyle oldu, az gitti uz gitti derken nüfusu kışın 20 bin, yazın 350 bin sınırını aşan, bankaları, okulları, alt ve üst yapısı ve şehirleşme derecesi ile güzelim Altınoluk mahalle oluyor!

İnsan bu durumu biraz yadırgıyor değil mi? Bunu kendimize itiraf etmeliyiz…

Annesi ve babası tarafından eve alınmayan yaramaz bir çocuk gibi hissettik kendimizi Altınoluk’ta yaşayan insanlar olarak. Durumun buralara kadar gelmesinde, Altınoluk ve Altınoluk’ta yaşayan insanlarla böylesine alay edilmesinin de siyasi bir karşılığı olacaktır elbette. En azından ben böyle düşünüyor ve böyle olmasını temenni ediyorum.

Siyaseti fazlası ile bilen ve kendisine meslek edinme yolunda hızla ilerleyen AKP’nin çok değerli kurmayları, akıllarınca Altınoluk’u piyon olarak kullanıp, CHP’yi körfezde birbirine düşürmeye kalksalar da, ne hikmettir ki yemedi ve tutmadı!

23 yıldır Altınoluk’ta yaşayan ve yaşına göre uzun zamandır siyasetin içerisinde olan birisi olarak gördüğüm ise; uygulanmaya çalışılan ama tutmayan bu plan ile CHP’nin körfezdeki siyasi aktörleri birbirlerine çok güçlü şekilde kenetlenmiştir. AKP baltayı bu sefer taşa öyle bir vurmuştur ki, onun “zınnn” lamasıyla Edremit Belediyesi kendileri için bir hayal olarak kalacak gibi gözüküyor.

Not: Altınoluk’un ilçe olamamasında AKP’nin kurnaz siyasetçileri kadar CHP içerisinde güçlü konumlarda bulunup Altınoluk’un çıkar ve menfaatlerini korumayanlar da muktedirler. Günü geldiğinde, siyaseten elbette kendilerinden de hesap sorulacaktır diye düşünüyorum.

Dipnot: Her kötü olaya iyi yönünden bakmayı seviyorum. Geçtiğimiz günlerde büyükşehir tasarısı ile ilgili bir araştırma yaparken, Altınoluk Belediyesi’nin kapanmasının ardından Altınoluk’un Türkiye genelinde ki en büyük mahalle olacağını öğrendim.

Vay anasına sayın seyirciler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder