3 Haziran 2013 Pazartesi

DÜDÜKLÜ TENCERE DEMOKRASİSİ!

Her şey altı gün önce sayıları 100’ü aşmayan insan topluluğunun Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmemesi için yaptıkları eylemle başladı. Polisin orantı kurmakta güçlük çektiği (!) müdahalesiyle ufak bir kıvılcım yaklaşık 10 yıldır bekleyen isyan patlamasının tamda üstüne denk geldi. Memleket insanı ayaklandı.Genci yaşlısı, kadını erkeği, sağcısı solcusu, Türk’ü Kürt’ü, Alevi’si Sunni’si, Beşiktaşlısı Fenerbahçelisi Galatasaraylısı yek vücut oldu. Tüm Türkiye’de yaşanan olaylar, “düdüklü tencere demokrasi”sinin bir yerdeduvara toslayacağını göstermiş oldu. Türkiye’de yaşayan yurttaşlar, hiçbir kimlik altına bürünmeden, herhangi bir siyasi veya ideolojik temele dayanmadan tamamen sivil inisiyatif ile deyim yerindeyse “ayıldı”…

 

Şimdi bundan sonrası çok önemli. Dediğim dedik bir politik anlayışla Türkiye’yi farklı bir noktaya götürmek isteyen hükümet yetkilileri ya yaşanan hadiselerden ders çıkartacaklar ya da refleksini en net biçimde ortaya koyan yüzde 50’lik kesimin bu tepkisini bundan sonra da görmeye devam edecekler.

 

Umalım ve dileyelim ki; Türkiye’de yaşayan ve bu ülkeden güzel günlerin görüleceğine olan inancını yüreğinin en saf yerinde saklayan insanlar, demokratik yollarla gereken tepkilerini ortaya koymaya devam etsinler.

 

TARİHE NOT: 1 HAZİRAN 2013

 

1989 yılından beri Altınoluk’ta yaşıyorum. Aklımın ermeye başladığı günden itibaren Altınoluk’ta yapılan hemen her eyleme, gösteriye ve yürüyüşe katıldım.Geçtiğimiz cumartesi günü Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nda gördüğüm manzara ise beni oldukça şaşırttı. Şaşırtmakla kalmayıp ağzımı açık bıraktı.Sevindim, gururlandım, gözlerim yaşardı. Kısacası mutlu oldum. Binlerce insanın en ufak bir taşkınlık dahi yapmadan demokratik haklarını kullanarak ortaya koydukları refleks mükemmelin de ötesindeydi.Gerçekleştirilen konuşmaların ardından yapılan oturma eylemi ise desteğin ve direnişin doruk noktasına çıktığı anları yaşattı. Sosyal medya aracılığıyla paylaştığım fotoğraf ve videolar ise kendi sosyal medya tarihimin rekorlarını kırdı. Binlerce retweet yüzlerce paylaşım ve beğeniyi gördüm.

 

Yağan sağanak yağmura rağmen Altınoluk Cumhuriyet Meydanı’nda gecenin ilerleyen saatlerine kadar oturan gençler ise Atatürk’ün emanetine hıyanet etmeyen gençler olarak Altınoluk’un tarihine geçtiler.

 

CHP’li, İP’li, MHP’li, ADD’li, TGB’li genç arkadaşlara, Atatürk’ün Bursa Nutku’na sahip çıkan üniversiteli gençlere ve GÜMÇED’in gençlerine teşekkür ediyorum.

 

METİN ÖRKÇÜ DİYOR Kİ…

 

Geçtiğimiz hafta Narlı bölgesinde Hamidiye Camii’nin temeli atıldı. Altınoluk ve Güre Belediye Başkanlarının yanı sıra Edremit Kaymakamı Sayın Osman Tunç, CHP Balıkesir İl Başkanı Sayın Muzaffer Mavuk ve CHP Edremit İlçe Başkanı Sayın Yurt Yıldırımda temel atma törenine katıldı. Kurbanlar kesildi, dualar edildi ve temel atıldı. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

 

Törene CHP, AKP ve MHP Belde Başkanları da katıldılar. AKP Belde Başkanı Sayın Metin Örkçü’yle de ayak üstü sohbet etme imkanımız oldu. Meğersem Metin Bey ne kadar doluymuş. Sohbetimizin selamlaşma kısmının bitmesini beklemeden başladı CHP Parti Okulu’nun Altınoluk Çam Mahallesi’nde açılışını yaptığıotobüs durağını eleştirmeye.

 

AKP Belde Başkanı Metin Örkçü diyor ki;

 

-
Koskoca CHP’nin başka işi gücü kalmadı da aça aça otobüs durağı mı açıyor.
-
Bir otobüs durağı için bu kadar gösterişe gerek yoktu. Rica etselerdi biz durağı kendilerine yapar teslim ederdik.
-
Biz otoyollar, hastaneler, okullar ve köprüler yaparken koskoca CHP otobüs durağı açılışı yapıyor.

 

AKP Belde Başkanı Örkçü’nün eleştirisinin temeline katılıyorum. Bence de bir otobüs durağı açılışı için bu kadar hengameye gerek yoktu.

 

Burada Metin Bey’in kaçırdığı konu ise şu;

 

-
Mevzu bahis durağı CHP Altınoluk Belde Başkanlığı veya CHP’li Altınoluk Belediyesi değil, CHP Parti Okulu’nun üyeleri kendi imkan ve gayretleri ile hayata geçirdiler.
-
“Rica etselerdi durağı biz kendilerine yapar teslim ederdik” eleştirisi malum siyasi bir eleştiri. Eleştirinin temeline katıldığımı belirttim fakat AKP gibi bir partinin belde başkanı böylesine bir konuda siyasi rakibini afallatması gerekirken kısa birkaç demecin ötesine geçemiyor. Ben Metin Bey’in yerinde olsam, alırım gazetecileri yanıma giderim o otobüs durağının önüne başlarım verip veriştirmeye. Sanırım memlekette siyaset böyle yapılıyordu.
-
Metin Bey’in bir diğer söylemi de şu; mensubu olduğu iktidar partisinin otoyollar, hastaneler, okullar ve köprüler yaparken CHP’nin otobüs durağı açması.

 

Şimdi yüksek müsaadenizle Metin Bey’e şu soruyu soruyorum; insanlar zaten bunları yapmanız için size oy vermedi mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder