2 Şubat 2012 Perşembe

SORU: MESLEĞİN? - CEVAP: SİYASET

Her insan farklı uğraşlar yaparak kendini rahatlatır, kafasını dağıtır… Ben ise yazı yazarak kafamı dağıtanlardanım. Bu aralar dağıtmış olduğum kafamı körfez siyasetinin karmaşası içerisinde bulamıyorum. Bizim buraların siyasi gündemi Ankara’yı aratmıyor dersem de; mübalağa etmiş olmam diye düşünüyorum…

Yukarıda belirttiğim gibi her insanın farklı farklı uğraşları vardır. 23 yaşında bir genç olarak benim ilgi alanım (asla hobi olarak da, meslek olarak da görmüyorum!) siyaset!... Siyasetle ilgilenmek bana heyecan veriyor. Önce Körfez gazetesinde ikinci defa köşe yazmaya başladığımdan beri yazılarımın tamamı yerel siyaset üzerine oldu. Bundan önceki köşe yazarlığı deneyimim de ulusal konulara da değiniyordum fakat bu sefer işe yerel konularla başladık ve öyle de devam ediyor. Gazetemin genel yayın yönetmeni Soner Bey’in de telkinlerini göz ardı etmediğimi söylemeliyim sanırım…

İşi ne demeye getiriyorum? Şunu demeye getiriyorum değerli okurlar… Günümüz gençliğinin asosyal ve apolitik geliştiğini ve yaşantılarını sürdürdüklerini düşündüğümüzde kendimi bu anlamda şanslı görüyorum. Memleketin geleceğine yön veren kurum olan siyasetin bir parçası olmaktan gurur duymak istiyorum…! “İstiyorum” diyorum çünkü, an itibariyle gurur duyamıyorum…! Siyasetin çıkar-menfaat ilişkisine dönüştüğü bir ülkede ve yerelde, bu durumdan haz almam elbette ki imkânsız. Ben ve benim gibi genç insanlar siyasetle ilgilenmezler ise memleketin geleceği nice olacak biliyor musunuz? Şuan memleketi genelde ve yerelde yöneten “damdan düşen siyasetçi”lerden farklı olmayacak! Siyaseti “şekil” olsun diye, “inat” olsun diye, “yapmak için yapan” o kadar çok yerel siyasetçi ile karşı karşıyayız ki; söz konusu durum hiçte azımsanamayacak ölçüde ciddi durumda!

Siyasetin okulu olmadığını dost sohbetlerinde sürekli dillendirmişimdir ve dillendirmeye devam edeceğim. Genç bireyler siyasetle ilgilenmezler ise memleketin geleceği kimlerin elinde olacak bileniniz var mıdır? Ben biliyorum; basiretsiz ve beceriksiz siyasilerin elinde olacaktır!

Hiçbir partinin gençlik örgütlenmesinde (veya yapılanmasında) yer almadan, hiçbir siyasi toplantıda yer almadan, üyesi oldukları partinin programını-tüzüğünü bilmeden siyasetle uğraşan ve ciddi ciddi makam sahibi olan o kadar çok gereksiz insan var ki etrafımızda, durumdan vazife çıkartmamak elde değil!

Ben bu köşeden yazılarıma başladığımdan beri “ak saçlı” amca ve dedelere bir şeyler ima etmeye çalışıyorum ama nafile! Onlar yazılarımı okuduktan sonra ne kendilerine pay çıkartıyorlar ne de söylediklerimin anlamını bulmaya çalışıyorlar. Onlar kurulu düzenin piyonları olmaktan öte geçemeyen aciz vatan evladı rolünü kendilerine yakıştırıyorlar! Söze gelince hepsi gençlerin siyasetin içerisinde yer alması gerektiğini söylemelerine rağmen, mevzu bahis icraata gelince hepsi süt dökmüş kedi gibi köşelerine çekilmekten geri kalmıyorlar!

Geçenlerde Altınoluk CHP’nin delege seçimi gerçekleşti. Delege olma sevdasına kendilerini ne kadar küçük düşürdüğünün farkına varmayan insanlar gördüm ve utandım! Evet, ben bu yaşımda onların yaptıkları bu hayasızlıktan utandım! Delege seçilmeyi memlekete reis-i cumhur olmakla eşdeğer tutan oy avcılarından kurtulamadığımız sürece, ne memleketi ileriye götürebiliriz ne de kurulu olan adaletsiz düzeni yıkabiliriz!

Onlar bu satırları okurken bıyık altından “kıs kıs” gülmeye devam edeceklerdir. Yazdıklarımı, söylediklerimi sallamamaya (!) devam edeceklerdir! Bundan en ufak bir şüphe duymuyorum.

Lakin; gün olacak ve o devran muhakkak ki dönecektir. İşte o zaman bu haysiyet sahibi olamayan insanlardan hesap mutlaka (!) sorulacaktır! O hesabın sorulması ve ülkenin geleceği olan gençlerin siyasetle daha aktif şekilde ilgilenmesi umuduyla… Kalın sağlıcakla…

NOT: Laf üretmekten başka bir şey yapmayan siyasilerden (!) memlekete hayır gelmiyor… Demokrasi ve özgürlük sokaklarda!

DİPNOT: Memlekete hayrı olmayan işleri eleştirmenin günah, memlekete hayırsız işler yapmanın da mübah sayıldığı günler yaşıyoruz!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder